İleride Buddha adıyla anılacak olan Prens Siddhartha, sarayda zenginlik, gösteriş ve şatafat içinde, babası tarafından dış dünyadan soyutlanmış bir halde yaşamaktadır. Bu durum saray dışına gizlice yaptığı 4 kısa seyahatten sonra tamamen değişecektir. Siddharta; bu yolculukları esnasında, ilk defa hastalığa, yaşlılığa, sefalete ve ölüme şahit olur.
29 yaşında eşine ve yeni doğmuş çocuğuna veda ederek saraydan ayrılır ve onu Buddha yapacak yolculuğuna başlar.
Bir çok din adamı, üstad ve guruyla karşılaşır, sohbet eder, yolunu bulmaya çalışır. Sonunda çileci bir keşişe rastlar ve onun gibi çileciliği seçer.
6 sene boyunca Ganj vadisinde oradan oraya seyahat eder, kendini dünyevi arzulardan çeker. Yeme ve içmeyi azaltır, bir süre sonra günde sadece 1 pirinç ya da susam tanesi yer hale gelir.
Bir deri bir kemik kalmıştır artık. Bu çileci hayat sonunda onu ölümün eşiğine getirir. Bu esnada Krişna kendisine gözükür.
Krişna nın elinde 3 telli bir ud vardır. Krişna önce gevşek tele, sonra da aşırı gerilmiş tele vurur. 2 telden de düzgün ses çıkmaz. 3. tel ise ne gergin ne gevşektir. Bu tele vurunca güzel bir ses çıkar.
Siddharta o an gerçeği fark eder. Ne sarayda zenginlik içinde yaşadığı hayatı, ne de çileci hayatı ona fayda getirmiştir. İki yaşam tarzı da aşırıdır. İkisini de terk eder ve felsefesinin temellerinden biri olan orta yolu seçer. Dengeli bir şekilde hayatına yeniden şekil verir. Meditasyona yönelir. İleride Boddhi ağacının altında meditasyonuna dalacak ve Nirvana ya ulaşacaktır.
Bir çok büyük kişi, üstad, sufi ve peygamberler gibi Buddha nın hayatı da bizim için örneklerle doludur. Hepimiz hayatımızda ne yönde olursa olsun aşırılıklara kaçmışızdır. Aşırı çalıştığımız gibi tembellik yaptığımız zamanlar olmuştur. Bazen cimri, bazen de müsrif olmuşuzdur.
Örnekler çoğaltılabilir. Bilmemiz gereken şey hayatın özü dengedir. Evren bu denge üzerine kurulmuştur. Biz de hayatımızda, hareketlerimizde dengeye önem vermeliyiz. Aşırılıklar sorun yaratır. Çözüm ise Denge'dedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder